Hüseyin Şimşek ile
PsikoMitoloji İzmir Çalışma Grubu
Aralık 2014 - Eylül 2015

Seminer & Terapi
Bu yöntem çalışma grubunun en ağırlıklı olan ve ana yöntemidir. Ayda bir gün boyunca yapılacak olan çalışmalarda konu ile ilgili bilgelendirme ve özdeneyim beraber sunulacaktır. Bilgilendirme, modülün içeriği ile ilgili psikolojik bilginin anlatılması ve yazılı kaynakların verilmesi ile yapılacak olup, özdeneyim ise sistemik alan ve dizim teorisinden faydalanılarak katılımcılara kendi içsel düzlemleri konusunda resimler oluşturmaları imkanı sunulmak sureti ile yapılacaktır. Her modülün kendine özgü olan mit ve masalları bu çalışmalar sırasında paylaşılacaktır.
Tüm seminer&terapi çalışmaları belirtilen tarihlerde ayda bir kez cumartesi günleri 10:00 - 18:00 saatleri arasında olacaktır.
1. Modül / 20 Aralık Cumartesi 2014
Kişiliğin Temel Arketipleri
Bu ilk modülde tüm modüller boyunca tekrar ve tekrar gündeme gelecek olan kavramlar işleniyor olacaktır. Kişiliğin temel arketipleri, insanı meydana getiren unsurların kişileşmiş halleridir. Bunlar Benlik, Persona, Ego, Gölge, Anima, Animus, Çocuk, Bilge gibi Jungian psikoloji de sıkça duymaya alışık olduğumuz kavramlardır. Birbirlerinden ne kadar farklı olursa olsun tüm psikoterapi metotları insandaki ben’lik ile insanın bütününü oluşturan diğer arketipler arasındaki ilişkiler üzerine kuruludur. Bunların farkında olan ve kendi içsel yapılanmasının resmini gören bir kişi, kendini terapötik bir alana açmaya hazır hale gelmiş olur.

2. Modül / 17 Ocak Cumartesi 2015
Sistem ve Aile Dizimlerine Kuramına Göre Yaşamın Temel Düzenleri
Hiç birimiz yaşamda sadece kendi deneyim zincirinin sonucunda oluşan dinamiklerle varolmayız. Bilinç ve bilinçaltı dinamiklerden etkilendiğimiz kadar, belki de daha fazla bir biçimde kollektif bilinçaltından etkileniriz. Kollektif bilinçaltının belli bir bireye yoğun bir biçimde etki ettiği alan, kendi neslinin yaşam deneyimlerinden bu alana kalan dinamiklerin etkisidir. Bilinçli düzlemde her ne kadar bağımsız, kendi başımıza varoluyormuş gibi görünsek de, bilinçaltı düzlemde içinden geldiğimiz ailenin ve onların da içinden gelmiş olduğu daha önceki nesillerin etkisinde bir yaşam süreriz. Bu kulağa ilk duyulduğunda sınırlayıcı gibi gelse de, doğanın her yasası gibi bu yasa da anlaşıldığında özgürleştiricidir. Yaşamın temel düzenleri gelecek modüller içinde tekrardan gündeme gelecek bir konu olmakla birlikte, bu modülde kendi ailesel hiyerarşimiz içinde yerimizi ve bu yere karşı edindiğimiz içsel resmi deneyimleme imkanı olacaktır.

3. Modül / 14 Şubat Cumartesi 2015
Hayat ile İlk Temas "Doğum ve Başlangıç Mitleri ile Doğum-Bağlanma-Ayrılık"
Şu alışıldık, kehanet kokan söz “nasıl başlarsa, öyle gider” yaşamın bu düzleminde de bir yere kadar geçerliliğini korur. Yaşam her zaman insanı dışarıdan koruyan, bir ilksel yuvada başlamıştır. İnsanlık için mağaraların koruyuculuğu, birey için anne karnının koruyuculuğudur. Mitsel düzlemde bilinci belli bir derecede bağımsızlığa hazır olana kadar koruyan cennet tasvirleri aynı işlevi yerine getirir. Ancak korunmak, esirgenmek belli bir zamana kadar hayatın bir parçasıdır. Daha büyük ve işlevsel olan, bu ilksel yuva ya da cennetten “kovulmaktır”. Dünyanın istisnasız her kültüründe bir cennetten kovulma öyküsü mutlaka vardır. Çünkü en kısa yaşamış insanın dahi yaşadığı arketipsel bir deneyim doğumdur. Fetüs-doğum-ayrılma döneminde bilinçaltı düzlemde edinilen dünya ve bizim ona bağlanma modelimiz yaşam boyu pek çok ilişki düzleminde zemin oluşturucu bir etkiye sahiptir. Bu modül katılımcılara bireysel düzlemdeki bağlanma modellerini anlamaları ve bunu bugün nasıl deneyimlediklerini farketme amacı için hazırlanmıştır.

4. Modül / 21 Mart Cumartesi 2015
Masallar ile İçimizdeki Çocuk İmgesini Anlamak
Masallar çocuklara uyurken okunur; ancak yetişkinler kendilerini uyutan masalları duyduklarında uyanırlar. Çocuk bilinci için vazgeçilmez olan iyiyi ve kötüyü ayrıştıran, masumiyeti yücelten, saflığı koruyan, iyinin yanında olmayı telkin eden masallar; yetişkin bilinci açısından kişi ile yaşam arasında bir perde oluştururlar. Masallarımız sınırlarımızdır, ve sınırları olmayan sınır aşamaz. Bu modülde bütünsel benliğin önemli bir parçası olan “içteki çocuk” imgesi ile çalışılacaktır. İçteki çocuk bir insanda neşe, ait olma, yaratıcılık, birlik duygusunun kaynağı iken hüzün, yalnızlık, monotonluk, ümitsizlik gibi duygu tonlarının da kaynağı olabilir. Bunu belirleyen imgenin kendisinden daha çok imgeyi saran masallar ve benliğin onlar ile olan iletişiminin sonucunda meydana gelir. Bu modülün amacı katılımcılara içlerinde sonsuz kez dinledikleri masalı fark etmeleri ve bu sayede masalın tanımladığı duygulardan daha farklı ve yetişkince duygulara yönelmelerine olanak tanımaktır.

5. Modül / 11 Nisan Cumartesi 2015
Kahramanın Yolculuğu "Bilinç Evrelerinden Çıkmanın Sanatı"
Yaşamak ayrılmaktır. Çoğunlukla bilinç evrelerimizden ayrılamadığımız için eşimizden, işimizden ya da diğer dışsal öğelerden ayrılırız. Hayatta neyden ayrılacağımızın, neye devam edeceğimizin yanıtı Pandora’nın kutusunda gizlidir. Açıp bakmak, ayrılıp denemekten çoğunlukla daha tehlikelidir. Kahramanın yolculuğu pek çok mitosta işlenmiş bir temadır; kahraman ülkesinden çıkar ve pek çok maceradan geçip, başarı gösterdikten sonra kendini bulmuş bir biçimde ülkesine geri döner. Aslında dönmez, çünkü giden çocuksa dönen adamdır; asla aynı kişi değildir. Ayrılmak sadece bir yer değiştirme değil, tam anlamıyla benliğimizin bir bölümünün dönüşmesi, artık eskisinden farklı olma deneyimidir. Bu modül “kahraman” imgesi üzerine kuruludur. Kendimizi bulmak, kendimizi özgü yaşam duygusuna dokunmak adına içinden geçeceğimiz bilinç evrelerinin içsel resmini anlamak ve bu dönüşüm fikrini öz deneyime dönüştürme ihtiyacını hissetmek adına yapılmıştır.

6. Modül / 16 Mayıs Cumartesi 2015
Kadın Ruhu "Yetişkin Kadınlığın Arketipleri"
Hangi imge tam olarak kadının ruhsallığını anlatır? Narin bir orkide mi? Renkli kanatlara sahip bir kelebek mi? Bereketli bir bahçe mi? Zamanla şekillenmiş ve değerlenmiş elmas mı? Kadının coşkusu bir nehre benzerken, yalnızlığı ve hüznü çöllere benzemez mi? Kadınsı dünyanın tüm zıt duygularını ve hallerini içinde barındıran dişil bilince kadın ruhu denir. Ve kadın ruhu kollektif düzlemde olduğu haline gelene kadar bir dizi deneyimden geçmiştir. Bu deneyim dizisinin daha küçük boyutu kadınlar tarafından bireysel düzlemde deneyimlemeye hazır beklemektedir. İçsel kadın imgesini masalların masum prensesinden, gerçek bir kadına taşımak, her kadın için bir sanat ve oluşacak içsel bütünlüğün zorladığı bir zorunluluktur. Yetişkin kadınlığın arketipleri modülü kadın imgelerinin anlaşılması ve bu imgeler ile kurulan bireysel ilişkinin deneyimlenmesi üzerine kurulmuştur. Bu modül kadın katılımcıların ruhsallığı üzerine birincil etkili olsa da erkek katılımcılar için içteki anima arketipini anlamalarına fayda sağlayacak eşsiz bir deneyim sunmaktadır. Kadın için ben nasıl bir kadınım sorusunun yanıtı sunarken, erkek için ben nasıl bir kadını sevebilirim sorusunun yanıtını sunmaya niyet etmektedir.

7. Modül / 13 Haziran Cumartesi 2015
Erkek Ruhu "Yetişkin Erkekliğin Arketipleri"
İlk yaşayan insandan beri kaç erkek gelip gitmiştir dünyaya? Savaşları ve aşkları ile kaç erkek deneyimlerini bırakmıştır kollektif bilince? Büyük yapıların ustaları, otorite ve elde etme deneyimleri, Kronos ve yerine geçmesin diye yediği erkek çocukları; sonunda onu alt eden en küçük oğlu Zeus ile Kronos’un acımasız iktidar öyküsü erkek ruhunun derinlerine şekil veren kollektif deneyimlerdir. Yetişkin erkekliğin arketipleri erkek ruhunun tüm duygu ve deneyimlerini içinde barındıran bütüncül imgeler ve o imgelerin dönüşümleri üzerine kurulan bir modüldür. Erkeğin içindeki çocuksu ve erkeksi imgeleri tanıyacağı; gerçekten seven adam olmakla ana kuzusu olmak arasındaki farkı, kaba kuvvet aptallığı ile savaşçının zekası arasındaki farkı, güç ve ezen bir zorbalık yerine cesaret veren ve yöneten bir otorite olma arasındaki farkı ifade etmek amacı ile hazırlanmış bu modülde erkek katılımcılar için dile getirmekte zorlandıkları fikirleri tanıma imkanı olmaktadır.

8. Modül / 4 Temmuz Cumartesi 2015
Psike ve Eros "Kadın ve Erkek İlişkisinde Arketipsel Temalar"
Şu üstü örtülü gerçeği bir kez daha hatırlamak, ilişkilerimizi anlamayı kolaylaştıracaktır. İnsan hayatta neye bakıyorsa ya da ne ile bir deneyim içindeyse, aslında kendi içsel parçalarından birine bakıyordur ya da deneyimliyordur. İlişkide bulunduğumuz zaman mutlaka bir parça kendimizle karşılaşırız. Özellikle kadın-erkek ilişkilerinde partnerimizde gördüğümüz kendi anima/animus imgelerimizdir. Özellikle o imgeler gölge yanımızda kalmış, ayrıştıralamamış iseler partnerimizle kavgamız kendi iç düğümlerimizin vücut bulmuş halidir. Bu modül ideal bir ilişki ya da ideal bir partner portresi çizmek için değil, düzeni ve düzlemi ne olursa olsun ilişki aracılığı ile kendini tanıma üstüne kurgulanmıştır.

9. Modül / 25 Temmuz Cumartesi 2015
Aşil Sendromu "Gizlenmiş Korkularımız"
Aşil sendromu gizliden gizliye pek çok insanın hayatında olumsuz etkisi olan bir bilinçaltı dinamiktir. Adını Antik Yunan mitolojisindeki bir kahramandan alan sendrom, kişinin kendini baltalaması, kendi girişimlerini boşa çıkarması sonucunu yaratan bilinçaltı dinamiğin bir diğer adıdır. Çoğunlukla kendimizi “iyi” olarak tanıttığımız alanlardaki minik boşluklardan beslenen içsel, sessiz bir korkudur. Her ne yapıyorsak tam olarak yapmaya engel olan özgüvensizlik telkini bu sendromun bir belirtisidir. Bu modül dile getirmekten çekindiğimiz korkuları dile getirmenin ve gerçekliklerini tartmak üzere kurgulanmıştır. Mesleki yanımızın, ebeveyn yanımızın, ilişkideki yanımızın görünmeyen kusurlarını görünür hale getirmeye niyet etmiş bir kendi ile karşılaşma çalışmasıdır.

10. Modül / 12 Eylül Cumartesi 2015
Bolluk Mitleri "İş-Para-Bereket Düzenleri"
Enerjinin aktığı her düzlemde bir düzen bulunur. Bu düzeni ihlal etmek, enerjinin niteliğini bozmasa da akışını bozar. Yaşamdaki bolluk, doğanın düzenli döngüsünden beslenir. Gezegenimizde her zaman aynı su miktarı olmasına rağmen, yüzbinlerce yıldır yağmur yağar. Bunun sırrı gökten sürekli gezegene su dönüşmesi değil aynı suyun döngüsel hareketidir. Para, her ne kadar üzerinde iyi ve kötü çok yargı olsa da hayatın döngüsel bolluğunun insan hayatındaki tecellisidir. Her enerji gibi kişiye göre değil, bağlı olduğu yasaya göre hareket eder. Görüntüsünde ve miktarında illüzyon olan paranın varlığıda yokluğuda insana hayatla olan bağı hakkında veriler sunar. Bu modül kazanç artırma ya da daha fazlasına sahip olmanın yolları üzerine değil, bolluk imgeleri ile olan temasın resmini sunmak üzerine kurgulanmıştır.
